bacakspor 2007 - 2008 sezonu ilk devre degerlendirmesi
1.
bizim neyimiz eksik diyerek başlıyorum.
kerem: nazarlara, büyülere gelen büyük kalecimiz bizimle bu sene 2 maça çıktı ve ikisini de kazandık. maalesef çok ciddi bir sakatlığı var. değil bu seneye yetişmesi, spor hayatının tehlikede olduğuna dair doktor beyanatları var ki biz o doktoru tenhada kıstırdık, beyanatını değiştirdi.
cre: kerem'in yokluğunda bize acıyan feleğin hediyesi mübarek. çok iyi maçlar çıkardı, inşallah bir sakatlık/nazat/büyü falan olmaz da kalemizi korumaya devam eder. gerçi ona iyi bir bacakspor izlettirmeyi çok beceremedik, ama takıma olan inancı sarsılmasın. her şey çok güzel olacak valla ikinci devre.
peruzzi: peruzzi yazıyor diye peruzzi yazdım; ama tipi ve tam teşekküllü kaleci techizati disinda pek bir peruzziliğini göremedik maalesef. sağolsun, kaleci bulamadığımız üç maçta kalemizi korudu ama o maçlarda aldığımız 2 mağlubiyet 1 beraberlik, kalemizde cre olsaydı farklı olurdu diye düşünüyorum. kendisi umarım burayı okumuyordur diye ekleyim eheh.
dennis: onu da bir süre sakatlığa kurban verdik maalesef. savunmanın kilit taşı. das kapitan. sakatlığı sebebiyle artık hava toplarına ürkek ceylan misali çıkamıyor belki, ama zaten eskiden de pek çıktığını hatırlamıyorum :) adam kovalaması, kademeye girişi, müdahaleleri, 60 dk boyunca ileri geri civelek gibi koşması ile takımın vazgeçilmezlerinden. ileri çıkışlarında gol atmaya başladığında tam süper olacak.
murtilli: hiçbir maçı kaçırmadı. istikrar abidesi adeta. kaptanlıktı, ikinci kaptanlıktı derken takımı çekip çeviren, maça geç gelen ya da maç içinde hata yapan veya sorumsuzca davrananları azarlayan, bir nevi sinan engin oldu başımıza. penaltı yaptıran o, kendi kalesine gol atan o, bizim götümüz başımız çıksın ilerden defansa dönmek için; o bağırsın orada "beyler gelin artık ama ya" diye :)
bikbik: geçen sene takımın vazgeçilmez defansıyken bu sene sadece 1 maçta forma şansı bulabildi. özellikle dennis'in sakatlık döneminde hep gelebilmiş olsaydı bu kadar düşük bir puanda kalmazdık diye düşünüyorum. bacakspor sevgisi üst düzeyde olduğundan kadroya alı:nmadığı zamanlarda bunu sorun etmedi. ama gün gelir "eeh skerler hacı" diyebilir; bilemedim şimdi :)
güneş ve kayacan: gönül ister ki her birinden ayrı ayrı bahsedeyim, ama olmadı, olamadı. haklarında "eskiden iyi oynayan ama uzun zaman maç yapmamış arkadaş ayağı göt ayağı hafız" diye yorum yapsak yanlış olmaz herhalde. ikisi de birer maçta görev aldı, ikisi de futbollarını bildiğimiz isimlerdi. ama uzun zamandır maç yapmama sebebiyle oluşmuş hamlıkları ve defans kurgumuza maç içinde uyum sağlayamamaları nedeniyle kendilerinden çok fazla verim alamadık. ama sakatlık problemi yaşadığımız dönemde ilaç gibi geldiler, haklarını yemeyelim.
zocor: ilk maçında hastalığı ve maça geç kalıp uzun bir depar atması nedeniyle kof çıktı; sonraki maçlarda ritmini buldu. özellikle reset ve son koz maça maçlarının belirli periyotlarında kurduğumuz pas bağlantısı çok ümit vericiydi. berkay döndüğünde ne olacak bakalım.
berkay: yokluğunda çok kitap okuduk, ağladık valla be berko. attığımız gol 66 ve bu bakımdan ligin en az gol atan 3. takımıyız. (hatta opeth son maçına çıkabilmiş olsaydı muhtemelen bizi geçeceğinden ligin en az gol atan 2. takımıyız). bunda berko'nun yokluğu en önemli etkendir. ben, çalım atıp hızla dikine kaleye oynayan bir adam olmadığımdan ve bunu berkay dışında bizim takımda yapan olmadığından; ağır ve az hücum edip çok az gol atabildik. berkay döndüğünde takım da şahlanacak, buna şüphem yok. hatta artık eskisinden 10 kat daha fazla nefes alabileceginden, maç başına 11372 metre koşmasını bekliyorum kendisinden.
alexis zorba: eski pozisyonuna döndüğünde daha mutlu olacak adamdır.
jumpin jack: hakkında ne yazacağımı bilemedim valla. kendini tam anlamıyla motive ettiği maçlarda neler yapabileceğini biliyoruz. ama konsantrasyon ve maç içinde şut/pas seçimi konusunda birtakım sorunlar oluyor. pek tabii berko'nun yokluğundan belki de en çok o etkilendi. ikinci devrenin ilk iki maçında yok. sonrasında iyi dönecek diye umut ediyorum.
görker: tek maç forma giydi. iyi de oynadı. özellikle modü the longshanks karşısında kısa boyu ve fıtırcanlığıyla çok iş yaptı. bir daha yolu düşer mi buralara, bilinmez.
sonuç olarak çokça şanssız (sakatlık bakımından) ve bir o kadar da başarısız bir ilk yarı geçirdik. sezon başında ilk üçü zorlayacağımızı düşünüyordum; ama şu an bu hedef oldukça zor görünüyor. ikinci yarıya 22 puan ve kupa hedefiyle başlıyoruz. kupa beyi bacakspor başlığıyla esbpl gazetesine manşet olmak en büyük dilegimiz.